Ne ilk ne de son, ülkede bir olumsuzluk olduğunda klasik bir yöntem var.
Önce inkar ediliyor. Sanki yokmuş gibi davranılıyor. Eğer başarılı olamadılarsa, sonra konu ya da kişi itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.
O da olmadıysa oluşan zararın sorumluluğundan kaçınılıyor. Dış güçler o, bu. Nerdeyse ben yapmadım, Miki yaptı durumu. En kötü emri zaten ben vermemiştim, beni gandırdılar.
Her gün yeni birini üretebilirsiniz. Nasıl olsa hesap vermenizi gerektirecek hiçbir durum yok.
Sade bir vatandaş olarak böyle bir hayat içinde hayat sürmeye başladıysanız, anlamanız gereken tek şey var.
Kendi kendimi korumalıyım.
Geçenlerde yaşanan veri sızıntısı da aynı şekilde ülkenin gündemine hiçbir şekilde gelmedi. Sağolsun Şirin Payzın söyledi de uyandık. Meğerse nerdeyse bütün bilgilerimiz internete saçılmış.
Hemen o gece araştırmalara başladım. Ne kadar bilgim internette dolaşıyor? Gece saat 4’e kadar araştırmalarımı sürdürdüm ve şu sonuçlara ulaştım:
- TC kimlik
- Telefon Numaram
- Adresim
- Anne Kızlık Soyadım
- Soyum sopumdaki bütün insanların adı ve TC kimlik numaraları.
- Araba Plakaları
- Bazı insanların vesikalı TC Kimlikleri
Hepsi internette, hem de çok kolay ulaşılabilecek şekilde “hala” da paylaşılmaya devam ediyor. Gerçekten bu kadar bilginin üçüncü kişilerin eline geçmesi beni dehşete düşürdü. Bizim büyüdüğümüz dönemde, yolda nüfus cüzdanını düşürsen, adına sahte şirket açılıp seni dolandırabiliyorlardı.
Allahtan bunu paylaşan insanlar ellerindeki bilgileriyle ne yapacaklarını bilmiyorlar. Saçma sapan bir şekilde gidip konuşamadıkları takıntılı sevgililerine sahte numaralardan mesaj atıyorlar.
Ya da topladıkları veri tabanlarını kullanan bir script yazmışlar. Birbirinin numarasını çeşitli nedenlerle arayan insanlara internetten satıyorlar. Bu olay duyulduğunda satışın olduğu site saniyeler içinde kitlendi, ama BTK’dan bir Allah’ın kulu olan Şirin Payzın söylemesine rağmen maalesef siteyi kapatmadı. Çünkü biliyorsunuz ki devlet kurumları artık tek bir kişiye ve çevresindeki insanların menfaatine çalışıyor.
Ama bugün ÇAD’dan birisi beni “Selamün Aleyküm” abi diye birisi WhatsApp’tan arayınca anladım ki, bizim ergen gençlerden daha fazlası bu işe girmek üzere. O yüzden içimi biraz endişe kapladı. Bütün tanıdığım insanları gördüğümde uyarıyorum. Ama en yakınlarım bile bu konuda yeterince endişeli görünmüyor. Hatta neredeyse alaycı bir dille “Ne yapabiliriz ki, benim verimi alıp ne yapacaklar?” gibi cahilce bir sürü laf ediyorlar.
İnsanın okumuş ailesi bile bu kadar cahilce yorumlar atabiliyorken acaba diğer insanlar ne yapacaktı ki? İnsanların bu haklı boşvermişliği maalesef ne kadar haklı da olsa, gerçekten bir işe yaramadığı gibi, kendilerini kurban psikolojisine sokmaktan başka bir işe yaramıyor.
Konu ile ekşisözlük’e yazı yazınca, gece geç olmasına rağmen 2 saat içinde bana 8 sayfa mesaj geldi. Bütün herkesin mesajlarını yanıtlamaya çalışırken, tek şeyi farkettim. Kimisi basit bir şekilde kendini aratmak isterken kimisi de kaçtıkları insanların onları bulmasından korkuyordu. Bu durum da beni ayrı bir üzdü ve bir web sitesi kurmaya karar verdim.
Basit bir şekilde insanların verilerinin güvende olup olmadığını kontrol edip onlara söylecek bir web sitesi üzerinde çalışmaya başladım ve birkaç web sitesi domain’i aldım.
bunlar:
Aslında sonuncusunu ilk almıştım ama maalesef ismi bana sonradan biraz negatif geldiğinden üstteki iki web sitesini de almaya karar verdim.
Şimdi basit bir websitesi yazıyorum ve bu websitesi’nin vadettiği şeyleri yapması için çalışıyorum. Umarım ileride bir gün veri güvenliği ile akalılı bilinci gelişir ve en azından yetkililieri bu konu hakkında sorumlu hissettmesini sağlarız. Umarım işini doğru yapan insanlar bu hassas bilgilerin korunmasını sğalayacak protokoller üzerinde çalışırlar ve dolandırılma korkusu ile bilgmediğimiz numaraları açamadığımız günler son bulur.
Konu ile alaklı bir yazı:
85 milyon verinin çalınmasında BTK’nın ve Ulaştırma Bakanlığı’nın payı (t24.com.tr)